Kalıplara sığmayan, sıradışı, söz dinlemeyen, kendi olmayı başaran bir çocuk olsun dedim kendimce. Boyama kitaplarını çizgilerinden taşırmadan boyamayı öğrenmesin, varsın bıraksın çizgilerini özgürce, ağaçları yeşil yapmasın mor yapsın, güneş hep sarı olmasın gözünde. Ezbere, anlamını bilmediği şarkıları söylemesin, anlam yüklesin çocuksu kelimeleriyle varsın öyle şarkı söylesin. Yazı yazarken E harfini ters yapsın, ne çıkar? Kelimeleri yanlış telaffuz etse ne olur? Rasrettin Hoca, tiratro dese hayat daha komik olmaz mı? Hepsini zamanı gelince öğrenmeyecek mi? O da bizim gibi kalıplara sokulmayacak mı? Hayatına müdahele eden olmayacak mı hiç? Piyano da çalmalısın, resim de yapmalısın, tenis de oynamalısın diye hayatına ambargo koymayacak mıyız? Bir çocuğun hayatının en önemli besini oyundan çaldığımız zamanları nasıl telafi edeceğiz? Bir mürebbiye edasıyla kalıpların içinde yetiştirdiğimiz çocuklarımızı yetişkin olduklarında psikologlara, yaşam koçlarına taşımayacak mıyız? Hayatın anlamını 30 yaşından sonra keşfetmeye çalışan yetkin ama mutsuz bireylerin çığ gibi büyümesine bizler de katkıda bulunmayacak mıyız? Okuma bayramı için İstiklal Marşı'nı ezberliyor 6 yaşındaki Derin, "garbın afakını sarmışsa çelik zırhlı duvar" dedikten sonra gözüme bakıp anne "garbın afakını" ne demek? diye soruyor. O an düşünüyorum da ben daha bile küçüktüm ezberlediğimde ve lisede edebiyat dersinde kafama kakılana kadar da hiç düşünmemiştim bu ezbere bildiğim cümlelerin ne anlama geldiğini. Ezberleyince etrafımdakilerden aldığım alkış ve takdir uzun yıllar idare etmişti, kalıplara girmeyi çok iyi başarmıştım yani.
Tam bunları düşünürken OSHO'nun bir kitabından alıntı gözüme çarptı. Biraz sivri bir dil ama aslında doğru söylüyor; Çocuk anne babalar tarafından çirkin şekillerde koşullandırılıyor. Anne baba koşullandırması dünyadaki en büyük köleliktir. Bu tamamıyla ortadan kaldırılmalıdır. Sadece o zaman insan, ilk defa, gerçekten özgür, hakikaten özgür, sonuna kadar özgür olacaktır, çünkü çocuk insanın babasıdır. Şayet çocuk yanlış bir şekilde büyütülürse o zaman tüm insanlık yanlış yöne gider. Çocuk tohumdur. Şayet tohumun kendisi zehirlenmişse, bozulmuşsa, o zaman özgür bir insan bireyi için hiçbir umut yoktur, o zaman bu rüya asla gerçek olamaz. Kişilik senin içinde, senin doğanın içinde anne baba, toplum, din adamı, politikacı ve eğiticiler tarafından üretilmiştir. Onların tüm amacı her çocuğu, kurumsallaşmış olan topluma uyum sağlayacak şekilde sakatlamaktadır, her çocuğu mahvetmektedir. Bir korku vardır: Şayet çocuk en başından itibaren koşullanmadan bırakılırsa o öylesine zeki, öylesine tetikte ve farkında olacaktır ki onun tüm yaşam tarzı bir başkaldırı olacaktır. Ve hiç kimse asileri istemez; herkes boyun eğen insanlar ister. Anne babalar boyun eğen çocukları sever ve unutma ki boyun eğen çocuk en aptal olandır. Başkaldıran çocuk ise zeki olandır ama ona saygı duyulmaz ya da o sevilmez. Öğretmenler onu sevmez, toplum ona saygı göstermez; o kötülenir. Ben ise senin çocuklara saygı duymanı isterim. OSHO-Çocuk / Kendin Olma Özgürlüğü (Children Freedoom to be Yourself)

ben bir öğretmenim, ancak anne olduktan sonra öğrencilerime daha farklı bakmaya başladım bir anne öğretmen oldum :) bu durum bende öğrencilerine annelerinin gözünden bakabilme becerisini geliştirdi..en haylaz en yaramaz en zarar verici öğrencilerim için bile "eğer ben bu çocuğun annesi olsaydım" diye başlayan çözümler üretmeye çabaladım.Özellikle kalıplaşmış davranışlar içesirine girmeyen öğrencilerime diğer arkadaşlarım çeşitli sıfatlar takarken onu kimi zaman aşağılarken ben alt sebepler aradım hep davranışında,ve hep kendini ifade edemediğinden davranışlarının anormal görüldüğünü düşündüm..sevgiyle yaklaşmak,değer verdiğini hissettirmek.yönlerdirici olmak ama asla zorlayıcı,baskıcı olmamak,alternatifler sunmak bir öğreciye veya evde kendi çocuğumuza disiplinsel cezalar vermekten çok daha etkili ve uzun vadede çözüm olacaktır...yazdıklarınıza bu anlamda katılmamak elde değil..sevgiler..
YanıtlaSilDeğerli yorumlarınız için çok teşekkürler. İyi ki sizin gibi, bizim gibi hayata farklı açıdan bakmaya çalışan öğretmenlerimiz var, iyi ki bizlerle düşüncelerinizi paylaşıyorsunuz, sevgiler..
Sil