Küçük Mucizeler Dükkanı

Küçük Mucizeler Dükkanı
Yuppidi.com / Anne,Bebek ve Çocuklar için Türkiye'nin İlk Temalı Alışveriş ve Etkinlik Sitesi

14 Mart 2012 Çarşamba

Bebek ve Çocuk Odaları Dekorasyonu için “Enerji” en önemli malzeme!






Yeni gelen bir bebek hepimizi çok heyecanlandırır. İlk olarak evimizin bir odası bebek odası olarak seçilir ve dekore edilir. İlk heves gidip kocaman oda takımları alınır. Odamız çok da büyük değilse o küçük odaya dolaplar, çekmeceli konsollar, alt açma üniteleri, bla bla, bir sürü gereksiz şeyler doldurulur. Çocuğun biraz büyüdüğünde oynayacağı alan kısıtlanır durur. Sonra çocuklar evin daha büyük alanlarına yayılmaya çalışırlar, bünyeleri o sıkışık odayı reddeder çünkü. Aynı şeyi biz de yaşadık, bir dolu para verip aldığımız bebek odası takımını parça pinçik yapıp oraya buraya dağıttık çoktan. Yeni anne adaylarına tavsiyem, eğer kocaman bir odaları yoksa heveslerine biraz gem vurup daha minimal alanlar yaratmaları. O eşyaların hiçbiri alsında gerçekten gerekli değil. Belki sizin için gerekli olsa da bebeğiniz için olmadığına emin olabilirsiniz 

Tüm bu karmaşa ve tüketim çokluğumuz, sürekli alınan, kullanılmayan oyuncaklar, kırık dökük parçalar, karyola altlarına sıkıştırılan tüm ıvır zıvırlar aslında uyurken bile bilinçaltımızda huzursuzluğa neden olabiliyormuş. Yalnızca keyifle uyuyabileceği geniş ve güvenli bir yatak ve dekoratif şıklıklarla mükemmel odalar yaratabilirsiniz. Aslında bebek ve çocuk odaları onların hayatı için evin en önemli mekanı. Sağlıklı uykular, keyifli oyunlar için oda dekorasyon ve düzenlemesinde dikkat edilmesi gereken noktalar var. Doğu felsefesine göre, odadaki enerjiyi doğru kullanabilmek için birkaç yöntem var.

Feng Shui Danışmanı Tabitha Miller (www.selfgrowth.com) birkaç maddeyle şöyle özetliyor;

Enerjinin daha iyi akması ve ve uyku, dinlenme, sağlık ve gelişimini destekleyen sakin bir yer olması çok önemli. Bebeğin odasında enerjiyi maksimize etmek için, bu odada yer, güvenlik, renkler ve mobilya düzenleme olarak dikkat edilmesi gereken birçok önemli faktör vardır.

1. Dağınıklık ve Temizlik- Öncelikle bebek ya da çocuk için seçilen odanın geçmiş enerjilerinden kurtulmak ve "mazisi temiz" bir oda oluşturmak iyi bir başlangıç noktasıdır. Sadece güneş enerjisi ışık ve temiz havayı içeri almak için güneşli bir gün, pencereleri açık bırakarak odayı havalandırmakla başlanabilir. Odayı negatif enerjilerden arındırmak için, üç gün, odanın her köşesine birer küçük bardak deniz tuzu koyun. Odayı temiz ve düzenli tutun. Mışıl mışıl uyku için düzen çok önemli.

2. Oda Yerleştirme – Çocuğun hayatında sağlam bir destek sağlamak için, yatağın başucu arkasında sağlam bir duvara gelecek şekilde yatağını yerleştirin. Yatak bir pencere karşısında ya da doğrudan kapıya karşı olmamalıdır. Tuvalet ya da sıhhi tesisat olan bir duvara karşı yatağı koymayın.

3. Renk Düzeni-Bebekler uyumlu renkleri sever. Örneğin mavi ve yeşil gibi birbirine yakın renkler kullanın.

4. Köşeler - Bebeğin kafası veya vücudunun sabit köşelere karşı olmadığından emin olun. Eğer taşınamayan köşeler var ise kırmızı bir kurdele ile kamufle etmeye çalışın.

5.Görüntüler - Sarı, yeşil veya somon yumuşak renklerde duvar kağıdı ve yatak takımları kullanın. Cafcaflı çizgi film karakterleri ve aksiyon figürlerinden kaçının. Uçaklar, trenler ve otomobiller üzerinde uyumak nasıl zor olursa görüntüler de etkileyebilir. Doğa tasarımları mükemmel ve büyümeyi teşvik edici olabilir. Hayvan tasarımları da dikkatle seçilirse olabilir. Vahşi veya saldırgan hayvan resmileri tercih edilmemelidir. Bunlardan bazıları ormanda motifi tasarımları bulunan aslanlar, kaplanlar, ayılar ve sürüngenler gibi.

6. Enerji - Temiz hava yaşam gücü içerir. Hergün pencereleri kısa sürede olsa mutlaka açıp havalandırın.

7. Doğal malzemeden oyuncaklar kullanın.

8. Bilgisayarlar, televizyonlar gibi odadaki elektronik aletler elektromanyetik frekanslar yayarlar. Kanserojen etkileri olabilir. Eğer bir elektronik monitör kullanmanız gerekiyorsa, en az 3 metre uzakta tutmaya çalışın.



Dekoratif objeler ve duvar stickerları için www.yuppidi.com


 

10 Mart 2012 Cumartesi

Kalıplara Sığmayan Çocuk Olmak

Kalıplara sığmayan, sıradışı, söz dinlemeyen, kendi olmayı başaran bir çocuk olsun dedim kendimce. Boyama kitaplarını çizgilerinden taşırmadan boyamayı öğrenmesin, varsın bıraksın çizgilerini özgürce, ağaçları yeşil yapmasın mor yapsın, güneş hep sarı olmasın gözünde. Ezbere, anlamını bilmediği şarkıları söylemesin, anlam yüklesin çocuksu kelimeleriyle varsın öyle şarkı söylesin. Yazı yazarken E harfini ters yapsın, ne çıkar? Kelimeleri yanlış telaffuz etse ne olur? Rasrettin Hoca, tiratro dese hayat daha komik olmaz mı? Hepsini zamanı gelince öğrenmeyecek mi? O da bizim gibi kalıplara sokulmayacak mı? Hayatına müdahele eden olmayacak mı hiç? Piyano da çalmalısın, resim de yapmalısın, tenis de oynamalısın diye hayatına ambargo koymayacak mıyız? Bir çocuğun hayatının en önemli besini oyundan çaldığımız zamanları nasıl telafi edeceğiz? Bir mürebbiye edasıyla kalıpların içinde yetiştirdiğimiz çocuklarımızı yetişkin olduklarında psikologlara, yaşam koçlarına taşımayacak mıyız? Hayatın anlamını 30 yaşından sonra keşfetmeye çalışan yetkin ama mutsuz bireylerin çığ gibi büyümesine bizler de katkıda bulunmayacak mıyız? Okuma bayramı için İstiklal Marşı'nı ezberliyor 6 yaşındaki Derin, "garbın afakını sarmışsa çelik zırhlı duvar" dedikten sonra gözüme bakıp anne "garbın afakını" ne demek? diye soruyor. O an düşünüyorum da ben daha bile küçüktüm ezberlediğimde ve lisede edebiyat dersinde kafama kakılana kadar da hiç düşünmemiştim bu ezbere bildiğim cümlelerin ne anlama geldiğini. Ezberleyince etrafımdakilerden aldığım alkış ve takdir uzun yıllar idare etmişti, kalıplara girmeyi çok iyi başarmıştım yani.

Tam bunları düşünürken OSHO'nun bir kitabından alıntı gözüme çarptı. Biraz sivri bir dil ama aslında doğru söylüyor; Çocuk anne babalar tarafından çirkin şekillerde koşullandırılıyor. Anne baba koşullandırması dünyadaki en büyük köleliktir. Bu tamamıyla ortadan kaldırılmalıdır. Sadece o zaman insan, ilk defa, gerçekten özgür, hakikaten özgür, sonuna kadar özgür olacaktır, çünkü çocuk insanın babasıdır. Şayet çocuk yanlış bir şekilde büyütülürse o zaman tüm insanlık yanlış yöne gider. Çocuk tohumdur. Şayet tohumun kendisi zehirlenmişse, bozulmuşsa, o zaman özgür bir insan bireyi için hiçbir umut yoktur, o zaman bu rüya asla gerçek olamaz. Kişilik senin içinde, senin doğanın içinde anne baba, toplum, din adamı, politikacı ve eğiticiler tarafından üretilmiştir. Onların tüm amacı her çocuğu, kurumsallaşmış olan topluma uyum sağlayacak şekilde sakatlamaktadır, her çocuğu mahvetmektedir. Bir korku vardır: Şayet çocuk en başından itibaren koşullanmadan bırakılırsa o öylesine zeki, öylesine tetikte ve farkında olacaktır ki onun tüm yaşam tarzı bir başkaldırı olacaktır. Ve hiç kimse asileri istemez; herkes boyun eğen insanlar ister. Anne babalar boyun eğen çocukları sever ve unutma ki boyun eğen çocuk en aptal olandır. Başkaldıran çocuk ise zeki olandır ama ona saygı duyulmaz ya da o sevilmez. Öğretmenler onu sevmez, toplum ona saygı göstermez; o kötülenir. Ben ise senin çocuklara saygı duymanı isterim. OSHO-Çocuk / Kendin Olma Özgürlüğü (Children Freedoom to be Yourself)