İşte tam da bu noktadayız sanırım. Her şeyi doğru yaptığımı sanırken hep gerçeklerle yüzleşmek zorunda kalıyorum. Hoşgörülü anne olmak ne kadar da ayrıcalıklı bir durum, çocuğum ne kadar şanslı diye düşünürken işin öyle olmadığını anlayınca bir şamar gibi çarpıyor insanın yüzüne. Ne yaparsan yap mutlu olmayan, hep daha fazlasını isteyen, aslında bir bakıma doyumsuz çocuk modeli. Onca emek, onca kitap, onca harcanan zaman bir çırpıda tükeniyor.
Psikolog Yazar İlkim Öz'ün cümleleriyle irkiliyorum bir anda;
Annelerin çocuğuna takındığı tavır onların ilerideki karakter özelliklerini belirliyor. Otoriter annelerin çocukları suça eğilimli aşırı hoşgörülü annelerin çocukları doyumsuz ve mutsuz kaygılı annelerin çocukları ise cesaretsiz ve içe dönük yetişiyor.
Dünyanın hiç "emekli olunamayacak tek mesleği" olan anne-babalığın el kitabı niteliğindeki “Anne-Baba Olma Sanatı” hatalı ebeveyn tiplerini gözler önüne seriyor. Psikolog-yazar İlkim Öz’ün kaleme aldığı kitaba göre çocuğuna kol kanat germe görevini üstlenirken aşırı korumacı mükemmeliyetçi hoşgörülü agresif veya fazla otoriter portreler çizen anne ve babalar çocuğa zararlı oluyor.
İşte psikolog Öz’ün kaleminden bazı hatalı anne ve baba tipleri:
Aşırı hoşgörülü anne: Hoşgörüsünü yerinde kullanan annenin çocuğu sakin özgüveni gelişmiş ve kendiyle barışık olurken aşırı hoşgörülü annenin çocuğu hırçın öfkeli şımarık ve annenin yönergelerine karşı duyarsız gelişiyor. Anneleri kendine sınır çizmediği için disiplinsiz yetişen çocuk ileriki yaşamında doyumsuz ve mutsuz oluyor.
Aşırı disiplinli ve otoriter anne: Böyle annelerin çocuğu sevgi ihtiyacını karşılayamıyor. Anne şefkatini hissedemeyen çocuk suça eğilimli oluyor saldırgan ve sinsice suç işleme eğilimine giriyor.
Korkulu-kaygılı anne: Bu anneler mutsuz ve bunu da çocuğuna yansıtıyor. Hayvanlardan asansörden gökgürültüsünden korkan bu annelerin çocukları da aynı korku ve kaygılara sahip oluyor.
Aşırı rahat yönelimli anne: Dünya umurunda olmayan bu annenin çocuğu hayatta öğrenmesi gerekeni anneden öğrenemiyor. Doğru ile yanlışı ayırt edemeyen çocuk gerek iş gerekse özel yaşamında kuralsız oluyor.
Agresif anne: Çocuğuna sık sık bağıran hatta döven bu annenin çocuğu yalancı yetişiyor. Yetişkin olduğunda ise ya agresif sinirli ve kavgacı oluyor ya da zorluklara dayanamıyor tartışmanın olduğu yerden kaçıyor.
Takıntılı anne: Evde temizliği beğenmeyip yeniden yapan eşyaların sürekli yerini değiştiren takıntılı annelerin çocukları da defterindeki yazı iyi olmadığında tekrar tekrar silip yazıyor defalarca oyuncaklarını topluyor. Çocuğun ileride “ellerini defalarca yıkama” gibi takıntıları oluyor.
Aşırı koruyucu anne: Çocuğunun başına birşey gelecek kaygısını taşıyan bu annenin çocuğu kendine güvensiz oluyor.
Peki babalar?
Aşırı otoriter baba: “Tabakta bir lokma bile kalmayacak” “arkadaşlar eve gelmeyecek” gibi kuralları olan baba çocuğuna sevgisini de göstermiyor. Çocuk ileride pasif ya da saldırgan tüm kuralları çiğneyen aşırı öfkeli bir insan oluyor.
Mükemmeliyetçi baba: Her alanda çocuğunun mükemmel olmasını isteyen babanın evladı yetenekli olduğu alanda bile başarı gösteremiyor.
Aşırı koruyucu baba: Bu babanın özgüven sorunu olduğu için çocuğuna da güvenmez. Pasif kişilik geliştiren çocuk ileriki yaşamında da sosyo-fobik oluyor çevreden sürekli destek bekliyor ve desteklenmeden hiçbir adım atamıyor.
Duygu cimrisi baba: Duygularını asla ifade edemeyen babanın çocuğu “sevgi enerjisi” alamadığından ileride babası gibi oluyor.
Sorumluluk duygusu gelişmemiş baba: Çocuklarına ilişkin sorumluluktan kaçan babalar ile çocukları arasında uçurum oluyor ve onu “yabancı” gibi görüyor.
Aşırı hoşgörülü baba: Gece geç saatlere kadar eve gelmeme sigara alkol kullanma okulu asma gibi özellikler bu babaların çocuklarında görülüyor. Annenin otoriter olmasına neden olan bu davranış çocuğu dengesizliğe itiyor.
Dünyanın hiç "emekli olunamayacak tek mesleği" olan anne-babalığın el kitabı niteliğindeki “Anne-Baba Olma Sanatı” hatalı ebeveyn tiplerini gözler önüne seriyor. Psikolog-yazar İlkim Öz’ün kaleme aldığı kitaba göre çocuğuna kol kanat germe görevini üstlenirken aşırı korumacı mükemmeliyetçi hoşgörülü agresif veya fazla otoriter portreler çizen anne ve babalar çocuğa zararlı oluyor.
İşte psikolog Öz’ün kaleminden bazı hatalı anne ve baba tipleri:
Aşırı hoşgörülü anne: Hoşgörüsünü yerinde kullanan annenin çocuğu sakin özgüveni gelişmiş ve kendiyle barışık olurken aşırı hoşgörülü annenin çocuğu hırçın öfkeli şımarık ve annenin yönergelerine karşı duyarsız gelişiyor. Anneleri kendine sınır çizmediği için disiplinsiz yetişen çocuk ileriki yaşamında doyumsuz ve mutsuz oluyor.
Aşırı disiplinli ve otoriter anne: Böyle annelerin çocuğu sevgi ihtiyacını karşılayamıyor. Anne şefkatini hissedemeyen çocuk suça eğilimli oluyor saldırgan ve sinsice suç işleme eğilimine giriyor.
Korkulu-kaygılı anne: Bu anneler mutsuz ve bunu da çocuğuna yansıtıyor. Hayvanlardan asansörden gökgürültüsünden korkan bu annelerin çocukları da aynı korku ve kaygılara sahip oluyor.
Aşırı rahat yönelimli anne: Dünya umurunda olmayan bu annenin çocuğu hayatta öğrenmesi gerekeni anneden öğrenemiyor. Doğru ile yanlışı ayırt edemeyen çocuk gerek iş gerekse özel yaşamında kuralsız oluyor.
Agresif anne: Çocuğuna sık sık bağıran hatta döven bu annenin çocuğu yalancı yetişiyor. Yetişkin olduğunda ise ya agresif sinirli ve kavgacı oluyor ya da zorluklara dayanamıyor tartışmanın olduğu yerden kaçıyor.
Takıntılı anne: Evde temizliği beğenmeyip yeniden yapan eşyaların sürekli yerini değiştiren takıntılı annelerin çocukları da defterindeki yazı iyi olmadığında tekrar tekrar silip yazıyor defalarca oyuncaklarını topluyor. Çocuğun ileride “ellerini defalarca yıkama” gibi takıntıları oluyor.
Aşırı koruyucu anne: Çocuğunun başına birşey gelecek kaygısını taşıyan bu annenin çocuğu kendine güvensiz oluyor.
Peki babalar?
Aşırı otoriter baba: “Tabakta bir lokma bile kalmayacak” “arkadaşlar eve gelmeyecek” gibi kuralları olan baba çocuğuna sevgisini de göstermiyor. Çocuk ileride pasif ya da saldırgan tüm kuralları çiğneyen aşırı öfkeli bir insan oluyor.
Mükemmeliyetçi baba: Her alanda çocuğunun mükemmel olmasını isteyen babanın evladı yetenekli olduğu alanda bile başarı gösteremiyor.
Aşırı koruyucu baba: Bu babanın özgüven sorunu olduğu için çocuğuna da güvenmez. Pasif kişilik geliştiren çocuk ileriki yaşamında da sosyo-fobik oluyor çevreden sürekli destek bekliyor ve desteklenmeden hiçbir adım atamıyor.
Duygu cimrisi baba: Duygularını asla ifade edemeyen babanın çocuğu “sevgi enerjisi” alamadığından ileride babası gibi oluyor.
Sorumluluk duygusu gelişmemiş baba: Çocuklarına ilişkin sorumluluktan kaçan babalar ile çocukları arasında uçurum oluyor ve onu “yabancı” gibi görüyor.
Aşırı hoşgörülü baba: Gece geç saatlere kadar eve gelmeme sigara alkol kullanma okulu asma gibi özellikler bu babaların çocuklarında görülüyor. Annenin otoriter olmasına neden olan bu davranış çocuğu dengesizliğe itiyor.